Bölüm 6 Röportaj

"Umrumda değil kimsin. Maaşımı imzalayan sen değilsin. Kim maaşımı ödüyorsa onu dinlerim!" Güvenlik görevlisi, Ryan'ın aptalca davranışlarını kendi kendine homurdandı.

Tam o sırada Joseph, gülümseyerek Victoria'ya doğru yürüdü. "Siz Bayan Gonzalez misiniz? Dün telefonda konuşmuştuk. Diğer mülakat adayları burada. Lütfen beni takip edin."

"Tamam, bir saniye." Victoria, Joseph'ten özür diledi ve hızla Ryan'ın yanına gitti. "Buradan git ve olay çıkarmayı bırak. Bağırmaya devam edersen, polis çağırabilirler." Victoria, arkasını dönüp uzaklaştı. Ryan'ın başka seçeneği yoktu, gitmek zorunda kaldı.

Joseph, Victoria'yı mülakat alanına götürdü. Orada kırmızı elbiseli başka bir aday bekliyordu. "Bayan Gonzalez, lütfen burada bekleyin. İsminiz çağrıldığında içeri girebilirsiniz," dedi Joseph, kapıyı açıp mülakat odasına girmeden önce.

Victoria derin bir nefes aldı, biraz gergindi. Önündeki güzel kadına baktı, bir an tereddüt etti, sonra kadının koluna hafifçe dokunup gülümsedi.

"Affedersiniz, siz de mülakat için mi buradasınız?" Victoria, nazik selamının karşılık bulacağını düşündü, ama kırmızı elbiseli kadın ona soğuk bir şekilde burun kıvırdı.

"Mülakata geleceğini biliyorsan, neden biraz daha şık giyinmedin? Sadece bir gömlekle gelmişsin, sanki dünyayı hiç görmemiş gibisin." Kırmızı elbiseli kadın, saçlarını küçümseyici bir şekilde savurdu, dekoltesi daha da belirginleşti.

Victoria, kadının dolgun göğüslerine baktı, sonra kendi göğüslerine göz attı. Aslında Victoria'nın göğüsleri de küçük değildi, sadece diğer kadınınki kadar büyük değildi. O da dekolte yapabilirdi ama bu şekilde dikkat çekmek istemiyordu.

"Sanıyor musun ki sadece görünüşümle mülakatçıyı baştan çıkarıyorum? İyi bak, ben Evergreen Üniversitesi'nden doktora sahibiyim! Sen hangi üniversiteden doktoranı aldın?" Kırmızı elbiseli kadın, özgeçmişini Victoria'nın önünde salladı.

Victoria'nın başlangıçtaki gururu bir anda yok oldu. 'Görünüşü, vücudu ve eğitimi hepsi benden üstün. Bugün bittim mi? Dün Michael'a iş bulacağımı söylemiştim. Mülakatı geçemezsem, kim bilir nasıl alay edecek?' Victoria hem üzgün hem de sinirli hissediyordu.

"Sonraki aday, Aria Clark." Joseph'in sesi mülakat odasından geldi.

"Ben giriyorum. Acele et, yoksa otobüsü kaçırabilirsin." Aria, Victoria'ya alaycı bir gülümseme attı ve mülakat odasına girdi.

Aria bunu söylemeseydi, Victoria gerçekten erken pes etmeyi düşünebilirdi. Ama onun kışkırtması, Victoria'nın içinde güçlü bir rekabet duygusu uyandırdı.

"Şimdi gidersem, gerçekten korktuğumu mu göstermiş olurum? Kaybedeceksem bile, onurlu bir şekilde kaybetmek isterim, korkak gibi değil." Victoria kendini motive ederken, mülakat odasının kapısı aniden açıldı ve Aria, yüksek topuklarıyla öfkeyle dışarı fırladı.

"Bu kadar yetenekli birini reddetmek için kör mü bunlar?" Aria, Victoria'ya öfkeyle baktı ve binadan çıktı.

"Onun derdi ne? Ben mülakatçı değilim, neden bana bakıyor?" Victoria gözlerini devirdi.

"Sonraki aday, Victoria, şimdi içeri girebilirsiniz." Joseph'in sesi tekrar içeriden geldi. Victoria derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı.

Victoria aslında bu mülakattan pek umutlu değildi. Aria gibi mükemmel biri reddedildiyse, muhtemelen onu da istemezlerdi.

'Jones Grubu'nun maaşlarının neden en yüksek olduğunu anladım; mülakatları çok sıkı.' Victoria içinden iç çekti ve özgeçmişini teslim etti.

Joseph, Victoria'nın özgeçmişine ciddi bir şekilde bakıyormuş gibi yaptı, sonra ona gülümsedi ve sordu, "Bayan Gonzalez, Jones Grubu'nu seviyor musunuz?"

Victoria başını salladı. "Evet, seviyorum, özellikle buradaki maaş oldukça yüksek."

"Bunu duymak güzel, Bayan Gonzalez. CEO'nun asistanı rolünü üstlenebileceğinizi düşünüyor musunuz?" Joseph aniden sordu.

Önceki Bölüm
Sonraki Bölüm