Bölüm 168

Christian’dan çok daha erken uyanıyorum.

Ya da, aslında. Belki de “uyanmak” burada gevşek bir terimdir, çünkü gerçekten uyuyup uyumadığımı bilmiyorum. Ama pencerelerin siyah renkten şafağın karanlık, ürkütücü mavisine dönüştüğü bir nokta geliyor ve bütün gece boyunca uykunun benden kaçtığını anlıyo...

Giriş yapın ve okumaya devam edin