Bölüm 5.

Sam'ın bakış açısı.

Uzun bir gündü. Ben ve bazı üyelerimiz, Meksika'ya doğru yola çıktık çünkü bugün Ölüm Kafatasları'nın saklandığı yeri basacağımız gündü.

Bir yıldan fazla süredir bize baş ağrısı veriyorlardı ve uyarılarımızı ciddiye almamışlardı, artık sabrımız kalmamıştı.

Hem Amerikan hem İtalyan mafyası hem de Meksikalılar.

Hep birlikte çalışıyoruz ve hatırladığım kadarıyla hep böyle olmuştur.

Annem, Dante'nin ailesinin malikanesinde baş hizmetçi olarak çalıştığı için ve babam baş koruma olduğu için Dante ve ailesiyle birlikte büyüdüm. Ancak babam, Greco ailesinin en küçük kardeşlerinin kaybolması sırasında öldürüldü.

Yeri kuşattıktan sonra gördüğümüz herkese ateş açmaya başladık, ancak şaşırtıcı bir şekilde orada çok fazla insan yoktu.

Alejandro, Santiago, Mateo, Emiliano, Clive ve Lucas ile birlikte son hücreye girdiğimizde iki kötü dövülmüş çocuk gördüm.

Emiliano'nun hızla 'Elina' diye bağırdığını fark ettim ve neden böyle düşündüğünü anladığımı söylemeliyim!

Kızın karnında çok kötü bir yara vardı ve bu yara bir süredir kanıyordu. Emiliano, kızı ilk olarak indirdi çünkü kız çıplak asılıydı ve bu yara oldukça kötü görünüyordu.

Erkek çocuğun ise üst karnında ve yüzünde hala morluklar oluşuyordu, yani yakın zamanda dövülmüştü.

Onu da indirdiklerini gördükten sonra Dante ile telefondaydım, çünkü içgüdüsel olarak bu çocukların kayıp kardeşlerimiz olduğuna dair bir his vardı içimde. Evet, 'bizim' diyorum çünkü o ailedeki herkesi kendi ailem gibi görüyorum.

Kamerayı çevirmeden önce kızın daha iyi örtüldüğünden emin oldum.

Emiliano kanamayı durdurmaya odaklanmıştı.

Ama hızla ceketimi kızın üzerine koydu.

Erkek çocuğun hala iç çamaşırları vardı, bu yüzden Dante'ye gösterebilecek kadar uygun durumdaydı.

Dante ile konuşmanın ardından hızla oradan çıktık ve kızı kendim taşımak için Emiliano'ya doğru yürüdüm.

Eğer bu Elina ise, onu yanımda istiyorum, kendimi onun büyük kardeşlerinden biri olarak görüyorum.

Küçükken beni ne kadar güldürdüğünü ve mutlu ettiğini hala hatırlıyorum.

Her gün okuldan sonra ben, Dante, Leonardo ve Richardo eve dönüp bizi bekleyen iki güneşe kavuşmayı dört gözle beklerdik.

Caleb ve Alex'i de çok seviyoruz ama onlar her zaman bizi kızdırmak için ellerinden geleni yaparlardı, dürüst olmak gerekirse hala yapıyorlar!

Elina ve Ian, etraflarında olmanızı sağlayan bir havaya sahipti ve yanlarındayken yüzünüzde kocaman bir gülümseme oluşurdu!

Arabada kollarımda ve kucağımda yatan zavallı kıza baktım.

Çok kötü dövülmüş görünüyordu, dikkatlice yanağına bir elimi koyup bir saniye okşadım.

"Lütfen, lütfen bizim Elina'mız ol!" diye fısıldadım ve bir damla gözyaşı yanaklarımdan süzüldü.

Kardeşimizi ne kadar özlediğimi ve gerçekten ona benzediğini, cehennem gibi bir şeyler yaşadığını görebiliyordum!

Bu iki çocuğa ne olmuştu ve nasıl böyle korkunç bir çetenin hücresinde bitmişlerdi?

Meksikalıların malikanesine vardığımızda her iki çocuğa da tıbbi müdahale yapıldı.

Şimdi yapabileceğimiz tek şey, Dante'nin gelmesini ve DNA testi sonucunu beklemekti.

Ve size söylemeliyim ki, Dante'nin oraya varmasını veya doktorların çocuklarla işini bitirmesini beklemek çok acı vericiydi.

Ama önce Dante geldi ve yanında Derick'i getirmişti, bu iyi bir şey çünkü Derick gerçekten mükemmel bir doktordur!

Santiago, Derick'e kızın tedavi edildiği yeri gösterdi ve Clive, oğlanın şimdi odada olduğunu bildirdi, bu yüzden içeri girip onu kontrol ettik.

Dante'nin bile ne kadar benzediklerine şaşırdığını görebiliyordum.

Kız geri gelene kadar odada kaldık ve sonra yemek almak için aşağı indik.

Şu anda burada yapabileceğimiz pek bir şey yok ve kardeşlerimiz olduklarını hissetsek bile bir şeyler yememiz gerekiyor.

Yemeğimizi aldıktan sonra sonuçlar bize getirildi ve Alejandro onların gerçekten kardeşlerimiz olduğunu söylediğinde mutluluktan yerimde duramadım.

Hepimiz yüksek sesle sevinç çığlıkları attık, sonunda prensimiz ve prensesimiz geri döndü.

Bir süre sonra Dante'nin oturup kağıtlara baktığını gördüm ve kağıda bakarken gülümsemesi biraz soldu.

"Derick, bunlar ne anlama geliyor?" dedi ve diğer sayfayı ona uzattı, Derick de baktı ve onun gülümsemesi de kayboldu.

"Şey, bu sonuçlar prensimiz ve prensesimizin pek iyi bir hayat yaşamadığını gösteriyor, ikisi de çok kötü beslenmiş, kan sayımları çok düşük. Buradan, Elina'nın çoğu yaralanmasının kan kaybına neden olduğunu ve kan sayımının en düşük olduğunu görüyoruz." dedi.

"Onu bulduğumuzda mide yarası çok kötüydü ve bir süredir kanıyordu." dedim ve Derick başını salladı.

"Evet ve ameliyat sırasında midesine baktığımda, son yıllarda birçok yara almış gibi görünüyordu. Gördüğüm yara izlerinin çoğu bir yıl içinde oluşmuş ama daha uzun süre de olabilir, kötü beslenme nedeniyle vücutlarının iyileşmesi daha uzun sürüyor." diye açıklamaya devam etti.

"Ayrıca çok eski yara izlerine rastladım ve yapılan testlere göre, defalarca tecavüze uğramış, kötü beslenme nedeniyle hamile kalamamış çünkü beslenme eksikliği nedeniyle adet görmemiş." dedi, kağıtlara bakarken.

"Çekilen röntgenlerden ikisinin de çok sayıda kırık kemikleri olduğunu gördük." dedi, bazı resimleri göstererek.

"Elina'nın sağ uyluğunda kötü bir çatlak var. Diğer bir deyişle, en az bir yıldır cehennemde yaşıyorlar gibi görünüyor." dedi, yüzünde üzgün bir ifadeyle bize bakarak.

"Ölü kafayı bulup onların intikamını alacağız!" dedi Alejandro tehditkâr bir tonla ve onun öfkesi Santiago ve Dante'den olduğu gibi benden de yayıldığını hissedebiliyordum.

Kardeşlerimiz çok zalim bir hayat yaşamış ve Elina fiziksel olarak daha kötü durumda ama eğer bunları Ian'ın yanında yapmışlarsa, onun da zihinsel olarak zarar görmenin eşiğinde olması gerek.

Elina'nın bunları yaşamasını izlemek zorunda kalmayı hayal bile edemiyorum ve o onun ikizi, her zaman kıskandığımız çok güçlü bir ikiz bağı vardı.