Uykulu kafa

Kyoto'da sabah, pencereleri açık bırakmak için yeterince sıcaktı. Güneş ışığı ince perdelerin arasından süzülerek ahşap zemine yumuşak, eğri şekillerde düşüyordu. Alecia, dizlerini çekmiş halde kanepede oturuyordu, elleri arasında soğuyan kahvesi vardı. Sokaktan hafifçe biri süpürge ile taş zemini s...

Giriş yapın ve okumaya devam edin