Onun için yıldızları asıyorum.

Sonunda telefonu kapattığımda, yüzümü ovuşturup Sage'e telefonunu geri veriyorum. O zaten orada duruyor, kollarını çaprazlamış ve her bir kelimeyi duyduğunu belli eden bir gülümsemeyle.

"Yani..." diyor, maşağı bana uzatarak. "Başın ne kadar dertte?"

Gözlerimi devirdim, Liam’ın yemek yapma denemele...

Giriş yapın ve okumaya devam edin