DOKUZ. SOĞUK PROFESÖR

Shane'in Silverstone arabası, çok da kalabalık olmayan bir otobüs durağında durdu. Cammila'ya döndü ve arabadan inmesini işaret etti.

"Birlikte kampüse gittiğimiz görülmemeli. Seni burada bırakmam umarım sorun olmaz."

"Tabii. Evliliğimizi gizli tutmalıyız. Merak etme, kampüse yürürüm. Alışkınım zaten."

Cammila hızlıca emniyet kemerini çözdü ve yolcu koltuğunda duran çantasını aldı. Shane'e bakmadan arabadan indi. Veda ritüellerine gerek olmadığını düşündü. Shane'in açıkça onu arabadan indirmesi sonrası, vedalaşmak çok garip olurdu. Ama Shane'in sesi, Cammila'nın kapıyı kapatmak üzereyken durmasına neden oldu.

"Ofiste toplantılarım ve işlerim var. Eve kendin taksiyle dön ya da nasıl istersen. Ama kesinlikle akşam yemeğinde evde olacağım. Yemeği sekizden önce hazır et."

Cammila yavaşça başını salladı ve kapıyı sertçe çarptı. Shane'in onun kızgın olduğunu düşünmesi umurunda değildi. Aslında, çok öfkeliydi. Hem bir çocuk hem de bir hizmetçi gibi muamele görmekten rahatsızdı. Shane sürekli ona emirler veriyordu, sanki kendi sağduyusuyla düşünemeyen aptal bir kızmış gibi.

Shane'in arabası uzaklaştı ve onu otobüs durağında yalnız bıraktı. Cammila hafifçe iç çekti. Saatine baktı ve rahat bir nefes aldı çünkü Bay Angelo'nun dersi başlamadan önce on dakikası vardı. Kampüse hızlıca yürüyebilirdi. Gerekirse koşardı çünkü Shane onu kampüse oldukça uzak bir otobüs durağında bırakmıştı.

"Cami! Hey, arabaya gel."

"Sarah! Tanrım, seni öpmek ve sarılmak istiyorum. Sen benim yardım meleğimsin."

"Evet, öyleyim. Hızlıca arabaya bin, yoksa ikimiz de geç kalacağız."

Cammila, Sarah'ı gördüğünde hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Kampüs yolunun yarısındaydı ve tüm vücudu ter içindeydi. Boston'da yaz sadece sıcak hava ve kavurucu güneşten ibaret değildi. Çok sıcaktı. Shane'in onu o otobüs durağında bırakmasına lanet etti.

"Hey, nasılsın?"

"İyi değilim," dedi Cammila, klima vücudunu soğutmaya başladığında hafifçe iç çekerek.

"Kampüste bir gün bile sensiz geçmek gerçekten berbat. Yalnızım, biliyor musun? Seni özledim."

"Ben de seni özledim. Üvey annemin bana Avery'nin durumunu söyledikten sonraki yirmi dört saatte hayatımda çok şey oldu."

"Ne oldu sana?"

"Garip ve sürekli bana emirler veren bir yabancıyla tanıştım. Tam bir pislik. Onunla uğraşmak gerçekten şanssızlıktı."

"Kim o adam?"

"Umm... Adını bilmiyorum," diye aptalca gülümsedi Cammila.

Evlilik yüzüğünü çıkardığı parmağını ovuşturdu. Neyse ki kampüse gitmeden önce yüzüğünü çıkarmayı unutmadı. Ama Sarah'a birkaç şey anlatmaktan kendini alamadı. Shane yüzünden delirmek üzereyken stresini atması gerekiyordu.

"O adamı beğeniyor musun?"

"Tabii ki hayır. O sadece hayatımı zorlaştıran garip bir adam."

"Bu, ilk kez bir adam hakkında bu kadar heyecanlı konuşuyorsun. Onu beğendiğini düşündüm."

"Asla! O benim tipim değil," Cammila, Shane'i ve tüm saçmalıklarını düşünerek tiksintiyle homurdandı. Ama kabul etmeliydi ki Shane'in fiziksel güzelliği ve karşı konulmaz bir karizması vardı. Dün gece, aptal gibi bekaretini Shane'e verdi.

"Bu arada, sana biraz kişisel bir şey sormak istiyorum."

"Neyle ilgili? Söyle gitsin," dedi Sarah, hala sürüşe odaklanarak.

"Şey... Robyn ile çıkarken hiç... hiç..."

Sarah merakla kaşını kaldırdı. Arabasını öğrenci otoparkına park etti, sonra motoru kapattı.

"Ne? O garip adamla tanıştıktan sonra gerçekten tuhaflaştın."

"Sen ve Robyn... Hiç seks yaptınız mı?"

Cammila'nın sorusunu duyunca ve onun kızardığını görünce Sarah kahkahalara boğuldu. Cammila'nın yanağını iki kez okşadı ve arabadan çıkmasını söyledi.

"Sadece bunu sormak istediğin için gerginleşip kızarıyorsun?"

"Hey, beni küçümseme. Senin kadar deneyimli değilim."

Birlikte kampüs alanında yürüdüler ve ana kapıya doğru ilerlediler. Bazı öğrenciler, geç kaldıkları için panik içinde önden hızla yürürken, diğerleri daha rahat görünüyordu ya da kampüs koridorlarının köşelerinde dedikodu yaparak küçük gruplar oluşturmuşlardı.

"Şey, neden erkek arkadaşınla çıkıp seks yapmayı denemiyorsun?"

"Sarah! Sesini alçalt. Neden benim hakkımda konuşuyoruz? Ben senin hakkında sordum."

"Tamam, tamam. Ne bilmek istiyorsun? Robyn ve ben birkaç kez seks yaptık. Aslında, yatakta harikaydı. Ne yazık ki, beni aldattı ve kadın düşkünü bir adamla çıkmak istemem."

"En azından, o pislikten kurtuldun. Hamileliği nasıl önlüyorsun?"

"Tabii ki, haplarla. Eczaneden kolayca bulabilirsin ya da bir jinekoloğa gidebilirsin."

"O-oh, tamam."

Cammila, Shane'e hap aldığını yalan söylemişti. Hiç hap almamıştı. Shane dışında kimseyle seks yapmadığı için hapı nasıl alabilirdi ki? Ve şimdi, Shane ile saatlerce seks yaptıktan sonra hapını almadığı için paniklemeye başladı.

"Eski sevgilinle seks yaptıktan sonra hapı ne zaman alıyordun?"

"Robyn ile seks yapmadan önce almıştım. Ne kadar erken, o kadar iyi," Sarah omuzlarını hafifçe silkti.

"Peki, seks yaptıktan saatler sonra hap almayan kadınlar ne olacak?"

"Tabii ki hamile kalırlar. Korunmasız seks yapmak gerçekten aptalca ve dikkatsizce."

Sınıflarına doğru yürümeye devam ettiler ve Sarah, Cammila'nın yüzündeki değişikliği fark etmedi. Aşk hayatının sürekli başarısız olmasından bahsediyordu ve artık şımarık ve olgunlaşmamış genç erkekler yerine kendisinden yaşça büyük bir adamla çıkmayı planlıyordu.

"Cammi, profesöre bak. Aman Tanrım, bu sabah ne kadar yakışıklı. Koyu gri gömlek ve kravat ona çok yakışmış. Ufff... Bisepslerini ısırmak istiyorum. Bir zamanlar onun sevgilisi olan kadın ne kadar şanslıymış."

Cammila aniden mide bulantısı hissetti ve telaşla en yakın banyoya koştu. Sarah, şaşkınlıkla Cammila'yı takip etti ve lavaboda kusarken onu gördü.

"Ne oldu sana? Hasta mısın?"

"İyiyim. Lütfen, dışarıda bekle. Ben... hööks."

Cammila paniklemesini sakinleştirmeye çalıştı ve lavaboda yüzünü yıkadı. Kusmanın ardından solgun ve perişan görünüyordu. Bu sabah hiçbir şey yememişti ve sadece birkaç yudum süt içmişti. Shane'i görünce aniden hasta hissetmişti.

"Tanrım, ya hamile kalırsam?"

"Cami!"

"Sa-Sarah."

Cammila, aynada şok içinde Sarah'ya baktı. Sarah'nın tüm bu süre boyunca kapıda beklediğini ve aslında dışarıda beklemediğini fark etmemişti.

"Sana açıklayabilirim. Düşündüğün gibi değil."

Sarah onun sözlerini duymamış gibi görünüyordu. Cammila'nın yanına geldi ve omzunu sertçe sarstı.