Yüz otuz dokuz

Londra'dan döndüğümüzden bu yana bir hafta geçmişti ve o sürede James'i sadece geçerken görmüştüm—evin koridorlarında hayalet gibi, var ama uzak. Duvarlardaki bir tablo gibi, dekorun bir parçası, ara sıra gözüm ilişiyor ama hiç hareket etmiyor, hiç konuşmuyordu. Onun programını sadece gece geç saatl...

Giriş yapın ve okumaya devam edin