İki yüz otuz sekiz

Ertesi sabah geldiğinde ne bir rahatlama ne de bir merhamet vardı.

Önce, fazla uyuduğumu düşündüm. Vücudum erimiş kurşun gibi ağırdı, hareket etmek imkansız, ateş içinde yanıyordu. Boğazım yanıyordu, her yutkunuşumda acı çekiyordum. Kafam sanki kafatasımın içinde bir davul çalıyormuşçasına zonkluyor...

Giriş yapın ve okumaya devam edin