Üç Yüz Altmış Sekiz

Sabah güneşi parkın üzerine dağılmış, çimenleri altın ve yeşil renklerle boyuyordu. Düşüncelerimi toparlamaya çalışırken, çeşmenin kenarında oturuyordum. Cecilia ise küçük sırt çantası omuzlarında zıplayarak önden koşuyordu. Omzunun üzerinden bana el salladı, sarı saçları ışıkta parlıyordu, ben de g...

Giriş yapın ve okumaya devam edin