Altmış Yedi

Sabah ışığı, odamın ahşap zeminine yumuşakça dökülüyor, şezlongun üzerine dağılmış eskiz kağıtlarımın üzerine uzun gölgeler düşürüyordu. Yine doğru düzgün uyuyamamıştım. Gecenin dördüncü ve beşinci saatleri arasında bir yerde pes etmiş, kalem ve kağıtla meşgul olmuştum, asla giyemeyeceğim elbiseleri...

Giriş yapın ve okumaya devam edin